1 Ekim 2013 Salı

KARLOVY VARY
Karlovy Vary, Çek Cumhuriyeti’nin batısında yer alan bir şehir. Şehrin adı “Charles Bath” anlamına geliyor ve 1370 yılında İmparator Charles IV tarafından kurulmuş. Karlovy Vary, sıcak kaynak suları ve resimsi mimarisi ile ünlüymüş. Bu nedenlerle kuruluşundan beri turist çeken bir yer olmuştur. 18. yüzyıldaki ünlü ziyaretçileri arasında Tsar Peter, İmparator Franz Josef I, Beethoven, Wagner, Brahms, Tolstoy ve Marx bulunmaktadır. Karlovy Vary ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün tedavi için gittiği kenttir. Karlovy Vary’nin en güncel kullanımı ise 2006 yılında Bond filmlerinden olan Casino Royal’de kullanılmasıdır.
Şehir vadiye kurulmuş ve etrafı dağlarla çevrili. İçinden ise ılık olarak akan Tepla deresi geçiyor. Şehir içine taşıt sokmuyorlar. Otobüsümüzü şehre yaklaşık 20 dak yürüme mesafesinde olduğu söylenen durağa bıraktık, buradan şehre ring seferleri yapan şehir otobüsüne bindik. 
Bu şehir,kaplıcaları kâğıt helvaları, porselenleri, granat taşından yapılmış takıları ve Becherovka adlı likörüyle ünlü .
Becherovka, zamanında Jan Becher tarafından ağrıları iyileştirmek için 32 çeşit ot kullanılarak yapılmış, %38 oranında alkol içeriyor. Söylenene göre herkesin evinde ağrı kesici olarak mevcutmuş. 
Prag'tan daha ucuza alışveriş imkanı bulabilirsiniz. Sahibi Türk olan bir hediyelik eşya mağazası var.


Öğle yemeğini yediğimiz Hotel Puskin




Kaplıca suyunun kendi basıncıyla metrelerce yükseğe çıktığını gördük.


Grand Otel Pupp - Biz oradayken şehir, Uluslararası Film festivali'ne hazırlanıyorduAvrupa’ nın en eski film festivali. Yönetmenlerimizden Ferzan Özpetek de, Karşı Pencere filmi ile bu festivalde ödül kazanmış. 
James Bond Casino Royal filminin kumarhane sahneleri Pupp Otel’de çekilmiş.



Mustafa Kemal Atatürk’ün 1918 yılında nefrit tedavisi için geldiğinde kaldığı Carlsbat Plazanın önü. “Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Kemal Atatürk burada kalmıştır” yazan bir tabela bulunuyor. Atatürk buradaki anılarını “Karlsbat Anıları” olarak günlüğüne yazıyor



Nehir boyunca yürürken colonnade (kolonada) dedikleri farklı sıcaklıklarda içilebilir kaynak suların aktığı çeşmeler var, toplam 12 tane. Her birinin üzerinde kaç derece olduğu ve isminin yazılı olduğu levhalar var. Bu sulardan içmek için değişik bir kupa tasarlamışlar, Herkesin elinde görebilirsiniz, heryerde satılıyor. Fiyatları modeline göre değişiyor, ortalama 150 ck.  Hem içmesi zevkli, hemde tutarken elleriniz ısınıyor. 


 St. Mari Magdelana Kilisesi




Kaynak suları, porselenden yapılma ucu çaydanlığa benzeyen değişik bir fincanla içiliyor. Tabi bir kere içmekle bir tedavi olmuyor; ama yine de tüm turistlerin ellerinde o fincanlarla su içmeleri gelenek gibi olmuş. Tadının prk de iyi olduğunu söyleyemeyeceğim :((( Bu sular kemik hastalıkları, bel fıtığı, kireçlenme, solunum enfeksiyonları, mide hastalıkları gibi hastalıklara iyi geliyormuş. 

 Bira yapımında kullanılan şerbetçi otu
Prag’a kadar gitmişken görülmesi gereken bir yer bence...
Sevgiyle
<3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder